Big Data, yapay zeka, internetin nesneleri, cloud teknolojisi, sanal gerçeklik ve daha bir çok kavram hayatımıza girmeye başladı. Hatta hayatımızın merkezine o kadar yerleştiler ki artık anlamlarını bilmeyen insanlarla tanıştığımızda şaşırır olduk.
Şu an çalıştığımız işlerin %40’ından fazlasının ortalama 10 yıl içerisinde yok olması bekleniyor. Robotikleşme yolunda hızla ilerlerken insan gücü ile üretim yapan ve gelirin büyük bir bölümünün buradan gelen ülkelerde ise oldukça zor bir durum yaratmasına kesin gözüyle bakılıyor. Sadece üretim olarak düşünmek eksik bir bakış açısı olur. İnsansız araçlar ile ABD’de 3.5 milyon şoförün işsiz kalması bekleniyor. Ortalama 10 ile 20 yıl arasında ise Apple’ın birlikte üretim yaptığı Foxconn’un 1.2 milyon insanı robotlarla değiştirmesi planlanıyor. Çin bu durumun oldukça farkında bu nedenle bir çok protokollerini geriye çekti, ülkeyi çok uzun yıllardır ilk defa yabancı sermayeye açtılar ve yabancı yatırımcıları ağırlamaya başladılar.Ayrıca sosyal medya ile gerçek hayatı da birleştirmeyi ve kişilerin genel bir puanla bütün hayatlarını yaşamasını planlıyorlar. Hem hayatı çok kolaylaştıracağı p
Peki Endüstri 4.0′ın getirdiklerine biz hazır mıyız?
Türkiye olarak bizim ise bu konuda henüz bir çalışmamız yok ya da ülkemizi cazip hale getirmeye çalışmıyoruz. Bu nedenle bu süreçlerden geçerken ekonomik olarak nasıl etkileneceğimiz konusunda net bir görüş olmamasına ek olarak eğitim sistemimizde bu teknolojiye ayak uydurmaya biraz uzak. Bazı okullarda yazılım ve mekatronik dersleri verilmesine rağmen ülkece genel bir kalkınma için henüz bu şekilde bir eğitim sistemine geçilmiş değil.