İş Hayatında Beden Dili Kullanımı

Beden dilinin günlük hayatınızda olduğu kadar iş hayatında da önemi çok büyük. İletişimin yüzde 60’ını beden dili oluşturuyor, geri kalan yüzde 30’unu kelimeler ve yüzde 10’unu da ses tonu tamamlıyor. Hal böyle olunca beden dilinin önemi de artıyor. Bu rakamlara baktığımızda aslında siz konuşurken beden diliniz, ses tonunuzun ve kelimelerinizin önüne geçiyor. İnsanlar bu durumun tam tersi olduğunu düşünür hep. İş görüşmelerinde genelde birçok kişi kullandığı kelimelere ve cümlelere dikkat eder. Oysa asıl önemli olan sizin oturuşunuz, ellerinizin duruşudur. Yani beden diliniz ile karşı tarafa anlattıklarınızdır.

Bir kişinin duygularını düşüncelerini kelimelerle ifade ederken, söylediklerini de uygun mimikler ve beden diliyle desteklediğinde karşısındaki dinleyiciyi etkilememesi neredeyse imkansızdır. Bazen iş hayatımız da kullandığımız basit bir mimik ya da bir jest onlarca kelimeye bedeldir. Burada da önemli olan kullandığınız kelimeleri destekleyici bir beden dili kullanmanızdır. Doğru beden dili ile karşınızdaki kişinin dikkatini kendinize çekmiş olursunuz.

Peki iş hayatında beden dilimiz nasıl olmalıdır?

• Dizlerinizi kırıp ayaklarınızı oturduğunuz sandalyenin altına doğru çekmeyin, bu hareket her an kalkıp gidecekmiş gibi görünmenize sebep olur.
• Ayaklarınız makul miktarda öne doğru uzatılmış olmalı ve görüştüğünüz kişiyi işaret etmelidir. Bacaklarınızın hareketlerine hâkim olmalısınız, devamlı hareket eden bacaklar stres ve tedirginlik alametidir.
• Bacak bacak üstüne atmanın ters kaçmayacağı durumlar olabilir, fakat en iyisi bu hareketi yapmamaktır.
• Dik oturmanız; dikkatli, iletişime açık, kendinden emin ve konuşmaya hazır olduğunuzu gösterir. Kasılmamaya dikkat edin, işe alım uzmanları buna çok dikkat ederler. Kambur oturmak ise özgüvensiz olduğunuzu gösterir.
• İletişime kapalı ve sabit fikirli olduğunuzu en iyi ifade eden davranış kollarınızın kapalı olmasıdır. İş görüşmesinde kollarınızı kesinlikle bağlamayın ama dikkat dağıtacak kadarda ellerinizi hareketli kullanmayın.
• Kendinize güvensizliğin bir belirtisi de ellerinizin masanın altında olmasıdır. Sorulara cevap verirken bir şeyleri gizlediğiniz hissi de uyandırır. Size sorulan sorulara cevap verirken, ellerinizi vereceğiniz cevaba uygun şekilde kullanın ve masa üstünde tutmaya gayret gösterin.
• Göz hareketlerini doğru ayarlamalısınız. Görüşme boyunca gözlerinizi görüştüğünüz kişinin gözlerinden ayırmamak ya da hiç göz teması kurmamak aynı derecede yanlıştır. Bunların birincisi agresif ve uygunsuz bir izlenim yaratırken, ikincisi samimiyetsiz olduğunuzu ve sakladığınız bir şeyler olduğunu düşündürebilir. Otomatik olarak yapılan bir göz devirme hareketi size çok şey kaybettirebilir, bu konuda dikkatli olmalısınız. Bu hareket genellikle bir konuda karşınızdakiyle aynı fikirde olmadığınızı veya onun saçma, sıkıcı, anlamsız bir şey söylediğinizi düşündüğünüzü ifade eder.